21 Ocak 2012 Cumartesi

Sabır mı,hoşgörü mü,umursamazlık mı,ihtiyacım olan ne benim??

Bugün kırk türlü dil dökmelerime,çeşitli ikna çabalarıma,bin dereden getirdiğim sulara rağmen bizim yavruyu evden çıkaramadım. Böyle bir çocuk olabilir mi ya,her hafta sonu evde kalma pazarlıkları yapıyoruz, genelde ben kaybediyorum ve günü evde tamamlıyoruz.Her hafta sonu karar alıyorum,o isteyene kadar ben hiç bir teklifte bulunmayacağım diye ama işte dayanamıyorum..

Oysa dün akşamdan bütün hazırlıkları yapmıştık,uyurken konuşmuş,plan yapıp,anlaşmıştık.Sabah uçtu gitti hepsi.Kahvaltıdan sonra tiyatroya gidecektik,Pembe Kurbağa'da Hiçyemez Prenses adlı oyuna.Aslında biz daha önce de gittik,güya gittik,kapısından giremedik.Nazlı girmek istemiyorum diye tutturup,hiç bir şekilde ikna olmadı.Biraz kalabalık gitmiştik,önce kapıda sonra içeride bekledik Nazlı'nın arkadaşlarını,böylelikle dinlemiş olduk oyunu.Radyo tiyatrosu gibi oldu.Neyse sonuçta Nazlı girmedi ama oyunu anladı,korkacağı birşey olmadığını anladı aslında,bütün hafta replikleri tekrarlayıp durdu,gördüğü herkese oyunu anlattı.Bi daha gidelim,izleyelim bu sefer,anneannem de gelsin,dayım götürsün falan iyice yerleşti sandım ben bunun kafasında.

Olamamış ama.Akşam yatarken bi heves gidelim dedi ama sabah yerinden kıpırdamadı. Mikroplar varmış,bir prenses görmek istemiyormuş,gürültü olurmuş ve dinlemek daha eğlenceliymiş. Olay budur,ne dediysem kandıramadım,bir avm ye gidip kum boyama yapmayı,kuğulu parka gitmeyi,D&R a da uğrayıp bakınmayı, kitap da almayı. Çok da canım istemiyor,yeni kitap aldık,hava soğuk,gitmesek de olur tarzı cümlelerle alt etti beni.Çıkmadık sonuçta.

Kuğulu parkı yarına bıraktım,avm olayını sevmiyorum,hastalık mevsimi tam,hafta sonu kalabalığı çok fena.

Yavruyu sosyalleştirme çabalarım evde devam ediyor zorunluluktan.Arkadaş ağırlıyoruz. Bana hava hoş. Sohbet,muhabbet,çay, börek,kek. Gayet mutluyum ben evde. Nazlı da mutlu. Böyle demek lazım(mı).

Yoook bence devam.En kısa zamanda tekrar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder