6 Kasım 2012 Salı

Koş Anne Koş..

Ağlıyoooo, koş anne koş, ağlıyoo..  Anneeee gelmen lazım, bana yardım etmen lazım .. Anneee koşmalısın, acıkmııışşşş.. Anneee tuvalete gidiyorum, koooşşş...

Nazlı şu sıra evde bu tarz cümlelerle dolaşıyor. Anneyi sürekli bi kendine bi kardeşe koşturtuyor. İşin aslı anne de sürekli koşma eğiliminde, özellikle de Nazlı'ya.. 

Evet acayip hassasım Nazlı konusunda, kendimi tahmin ediyordum aslında. Yine de bu kadar her hareketini takip edip  sürekli bu hareketlere anlamlar yüklemeye çalışmam da normal olmasa gerek.. Gerçi şu sıra okuduğum kardeşsiz 4 yaş annelerinin ortak sıkıntılarına ortak oluyorum genel anlamda, geçen hafta Zeynep'i, Başak'ı ve de Günün Çorbası'nı okuyunca acaip rahatlayarak mutlu oldum açıkçası..  Çünkü benim Nazlım da uzunca bir süredir benzer durumlar yaratmakta.. Biz bizim yavrucağın bu 4. yaşına bir de kardeş kavramı ekledik.. 

Evde kriz kriz üstüne yani.. O da biz de idare ediyoruz şimdilik, her şeyi doğal karşılamaya, büyütmemeye çalışıyoruz.. Ama çok ağlıyor, cidden çok.. Ve sürekli küsüyor, cidden sürekli..  Bense genellikle soğukkanlı ve de sakinim.. Ağlaması bitene kadar ilgilenmemeyi tercih ediyorum, ve yavru evde bulunmayan herkesin adıyla ağlamaya başlıyor.. Dayııııı, halaaaa, dedeeeee, Beyda Teyzeeeeee ..  Hatta arada gelip bana ' annee dayım mı daha yakında teyzem mi ' diye de soruyor, yakındaki kimse onun adıyla ağlayacakmış. Gözündeki yaş da ayrı bir mevzuu, daha önce de yazmıştım, illa akacak o gözyaşı,yoksa daha fena ağlıyoruz.. İşte ben bu aşamalarda sabrımın sınırını öğreniyorum, yavru da bence değişik bir haz duyuyor.. Küsme konusu daha farklı, o zaman ikna etme ihtiyacı duyuyorum, uzuuun uzuuun anlatıyorum, bazen boşa,ama yine de anlatıyorum.. 

Bir de tahammülde acayip zorlandığım, itirazlar ve de anlamsız oyalanmalar var. Yemek olayımız mutlaka itirazla başlıyor ve çok uzun sürüyor, giyinmemiz,soyunmamız, tuvalet banyo işlerimiz ve de tabi ki evden çıkma seramonimiz.. Çok yorucu oluyor açıkçası, evde bir bebekle daha da zor oluyor.. Her sabah uyandıktan ancak 1,5 saat sonra zar zor kapının önüne koyuyorum kendisini, ve bu arada sadece kendisiyle ilgileniyorum, sabrım yetmiyor genelde ben giydirip,yediriyorum, bu hızı ancak yakalayabiliyoruz düşünün.. Oysa kendi giyiniyordu,yiyordu bir aralar, ama şu an bu işleri de ona bıraksam, ancak öğlene çıkabilir sanırım evden.  

Bu arada bebekimiz anne sütü sarılığı adı altında bildiğimiz sarı bir bebek.. 3 aya kadar böyle gidebilirmiş, onun dışında kimseye bir zararı yok yavrucukun, gündüzleri bol uyuyup geceleri uyanık kalıyor, bunun düzenini ben oturtacağım sanırım. Şimdilik bir müdahalem yok.Ama doktorumuzun dediğine göre gündüz 1 dakika fazla uyku,geceden 10 dakika eksiltirmiş.. Zamanla müdahale gerekebilir yani.. Bu da Nazlı gibi emzik almadı şimdilik, ama çalışmalarım devam edecek.. 
Ağlayan Nazlı, okul yolunda ağlamak üzere olan Nazlı ve de okuldan gelip kardeşe koşan Nazlı aşağıda, küsen Nazlı çekmemişim hiç, bir başka zamana artık:)





4 yorum:

  1. Ne yazık ki o 4 yaş arızalarından bizde de çok:( gözünün üzerinde kaşın var desek alınıp sebepsiz yere küsmeler, dudak büküp,surat asıp odasına gidip kapıyı kapatmalar.. tabi o küçük hayatlarında yaşadıkları büyük değişiklikler var.hem kreş,hem kardeş..ama bizim de bir sabrımız var, ve benim tahammül sınırım da 4 sene öncekine göre daha az inanki:( kaldıramıyorum bazen,sinirleniyorum hemen:(sonra da onu kırdığıma üzülüyorum.
    Nazlı'nın kardeşiyle fotoğrafı çok şeker.Maşallah ikisine de..Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Zerencim, ben de üzülüyorum kırıcı olduğumda ama gerçekten tahammül bazen çok zor oluyor.. Bu bir süreç umarım da çabucak geçecek..

      Sil
  2. üçünüz içinde zor aslında.. yeni hayata alışmaya çalışıyorsunuz.. umarım en kolay şekilde geçer gider bu günler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Sevgi, ben de öyle umuyorum,geçecek çabucak..

      Sil