31 Ekim 2012 Çarşamba

İpek'li Hayat

Bugün İpek'imiz 14 günlük oldu.. Doğum hikayemizi kısaca bir yazalım.. Aslında her şey 4 yıl öncenin tekrarı gibiydi, her şey çok yolunda gitti, ama ben o zamanki benin çok çok daha gergin haliydim.. Önceki doğumumda kontrol için hastaneye gidip, 20 dakika içinde kendimi ameliyathane yolunda bulmuştum, sanırım onun için gerilecek vaktim olmamıştı.. Nazlı çok iri bir bebek olduğu için doktorumla sezeryanda karar kılmıştık. Ki Nazlı ciddi bir tosuncuk olarak geldi dünyaya. Bu sefer de üzerinde çok düşünmedik aslında, normal doğum esnasında kesi yerinde kanama riski olabilir, sen zaten çok kansızsın, bu tarz bir iç kanama riskini göze almayalım deyince çok sevgili doktorum, ilk doğumum da çok rahat olmuş olunca, tamam dedim, yine aynı şekilde olsun.. Yine Mesa'da (TOBB ETU olmus artık adı) yaptım doğumu. Doktorum yine Tamer Beydi.Her ikisini de şiddetle tavsiye ederim.. Hastanede bütün personel rahatınız için çalışıyor gerçekten de. Tamer Bey ise rahat keyifli bir hamilelik ve doğum geçirmek isteyenler için ideal bir doktor.. Kendisi rahat bir insan, sizi de hiç germiyor ama tıbbi olarak da hiç bir şeyi atlamıyor (Hamilelik boyunca beni sürekli kollama ve koruma güdüsünde olan kocama sık sık ' Tamer Bey şimdi hiç bir şey mi yasak değil ' dedirtti.). Her ne kadar beni doğum anında da rahatlatmaya çalıştıysa da ben epidural takılına kadar çok gergindim, hatta o sırada bana sanırım hafif sedatif bir şeyler de verdiler ki, her şeyi Nazlıdaki kadar net hatırlayamıyorum..  Bu sefer bebeği aldıklarında babacık da geldi, bir öpücüklük kadar yanımıza verdiler, sonra muayenesini, uzun uzun ağlamasını, giydirilişini beraber izledik. Bebiş son haftalara kadar biraz küçük seyredince stres yapmıştım, ama son haftalarda yine iyi beslenmişiz ki 3700 doğdu-itiraf etmeliyim Nazlı'yı büyüttükten sonra bana yine de pek bir ince,minik,cılız geldi-, ben toplam 13kg civarı aldım, şu an da sanırım o +200g da, bense gebelik öncesine göre +4kg dayım( hastaneden döndüğümüzde bebeğin kilosu kadar bile bir eksilmem yoktu, bol bol ödem toplamışız,ancak iniyor şişlerimiz).

Nazlı öğleden sonra geldi yanımıza, kardeşi gördüğündeki heyecanı ve de coşkusu görülmeye değerdi, ellerini dizlerine falan vurdu, çok çok ve sesli sesli güldü, 'Allahım ya' dedi bol bol, heyecanı çok güzeldi, ağlattı beni güzel yavru..Hastanede 2 gece kaldık, anemim sebebiyle iki ünite kan aldım, hemoglobin değerim 8lerdeydi en son. Bebişin rengi ise sarı şu an. Uzamış sarılık diye bir şey varmış, bunu da öğrenmiş olduk, bir çok şeyden kaynaklanabilirmiş, en masum kaynağı ise anne sütüymüş, onun için dün bol bol kan aldılar, çok canı yandı, çünkü minicik damarları, çok uğraştılar almak için. Hiç bir şey çıkmaz ise adı anne sütü sarılığıymış ve de 3 ay kadar devam edebilirmiş, müdahale gerektiren bir durum değilmiş..Ben bizimki de böyledir diye düşünüyorum..






Evde ise işler genel anlamda yolunda.. 6 günlük tatilde evdeydik ve de keyifliydik.. Yavrunun kardeşe adaptasyonu açısından iyi de bir fırsat oldu sanırım. Çok kalabalıktık tabi  ki, çok sevdiklerimiz yanımızdaydılar, yavru da biz de çok mutluyduk bu kalabalıktan..2 gündür çekirdek aile olarak evdeyiz, bu da çok keyifli, idare ediyor gibiyiz sanki:) Ben çok gergindim bu konuda, şu an için iyi gidiyoruz, ama minik kuzu genel olarak uyku halinde, onun için rutinimiz çok değişmemiş olabilir yani..

Doğal olarak ablamızda değişiklikler mevcut. En barizi hareketliliğinin, enerjisinin çok çok, normalden 8-10 kat artmış olması.. Hiç yerinde duramıyor.. Belki tatilde olmasının, enerjisini okulda atamamasının da etkisi vardı ama yine de normalin çok üstünde hareketliyiz.. Hiç durmadan, koşmak, zıplamak, atlamak, birileriyle sürekli hareketli oyunlar oynamak arzusu içersindeyiz. Tatil boyunca sırayla özellikle baba,dede ve de dayının enerjisini ve hatta zaman zaman sabrını bu anlamda tükettik.. Beni en zorlayan ve de şaşırtan ise uyku rutinindeki değişiklik, 1 haftadır çok zor uyuyor, gündüz uykusu zaten yok, gece uykuya zor geçiyoruz. Normalde  gece uyanma, bizim yanımıza gelme gibi alışkanlıkları hiç olmayan yavru şimdi her gece bir kaç kez uyanıp, bizim yanımızda sabahlıyor.. Normal sanırım, ondaki değişikliklere biz ayak uyduracağız artık..

16 Ekim 2012 Salı

Doğumdan önce son zamanlar..

Artık dört kişilik bir aile olmamıza az kaldı, 39. haftanın içindeyiz.. Sık sık kontrole gittiğimiz için anneanne,dede,babanne,dayı  gibi en sevdiklerimiz sürekli gidip gelmekte, Nazlı da bu kalabalığa bayılmakta. Onun böyle acayip mutlu olması da tabi ki beni çok mutlu etmekte..

Nazlı şu sıra çok büyümüş geliyor bana, artık okula çok rahat gidiyor, böyle hissetmemdeki en büyük etken bu sanırım.. Sonra havalar soğudu ya, geçen yılki kıyafetlerini giymeye başladı, bakıyorum küçük geliyor bazıları. Kendi kararları var, yiyeceğine,giyeceğine,ne yapacağına,hangi sırayla yapacağına kendi karar verip,müdahale de ettirmiyor, benim de çok hoşuma gidiyor bu dikliği (tabii ki bazen çok da yorucu oluyor biz büyükler açısından). Sık sık 'Ama ben öyle istiyoruuum' diyor. Arkadaşlarıyla ilişkilerini anlatıyor bana,bazen bir arkadaşına küsüp geliyor okuldan. Saçlarımı iki kuyruk yap diyor, ör diyor, Ayça saçlarını çok ördürmüş,biz de benimkini ördürelim diyor.Ayakkabılarını gösterip, bu parlak ayakkabıların yenisini bulabilir miyiz, Cansu'ya da alalım,çok beğendi benimkileri diyor. Gelip gelip karnımı öpüyor, artık gelsin kardeşim, çok merak etmeye başladım diyor. Gerçekten büyüyor işte.. Hissediyor,hissettiklerini ifade ediyor kendince.

İki çocuklu bir arkadaşım geçen enginn tecrübelerinden bahsederken ilk olarak dedi ki,  kardeşle hastaneden döndüğünde evdeki yavru sana kocaaaamaaaan gelecek.. Güzel kızım büyümen çok güzel de, nasıl olacak, ben senin  bir gün önceki minikliğini bile özlüyorum..

.

13 Ekim 2012 Cumartesi

Dün Gece..

Annesine istediğini yaptıramayan yavru,
      Babaaaaaa, babaaaaaa,babaaaaaa nidalarıyla ağlar,bakar ses seda yok,daha yüksek sesle babaaaaaağğğğğ babaaaaaaağğğ babacııııııımmmmmm.

 Sonra ellerini gözlerine götürüp daha çılgınca ağlamaya başlarr
       Anneeeeee, offfffff, neden gözyaşım gelmiyoooooooo, uaaaaaaaaaa,uuuuaaaaaaaaaaa... Gözyaşlarım gelsin istiyorum...Anneeeeeeee.....

9 Ekim 2012 Salı

Şu sıra evdeyiz..

Nazlım hasta oldu, yılın ilk hastalığı  çabucak geçsin umarım. Basit bir soğuk algınlığı diyelim.Mevsim kaynaklı. Sonbahar. En gözüme de gönlüme de hitap eden mevsim.. İki gündür okula da gitmiyoruz.Mevsimi değerlendirdiğim söylenemez,evdeyiz genel olarak..Nazlıyla okuyoruz ve de yapboz yapıyoruz..
Baby On The Way diye bir kitap var elimizde, sınıf arkadaşımız Arda'nın annesi Itır ulaştırdı geçen hafta.. Çok teşekkür ediyoruz kendisine,çok beğendik...Aklında şu an hiç olmayan olumsuz duygularla tanışır düşüncesiyle bir kitap edinmemiştim,kardeşe hazırlık aşamasında, bir önceki yazımda da yazmıştım. Bu çok hoş bir kitap, olumsuz hiç bir duygu yok içinde, hamilelik ve de bebeğin gelişini, ilk günlerini, ev halini, annenin ve de ailenin diğer fertlerinin hallerini anlatmış,çocuğun kendi bakış açısıyla da görmesini sağlamaya çalışmış. Nazlı çok hoşlandı,sık sık okuyoruz,kendi çapımızda hazırlanıyoruz kardeşimize..

Evet artık 38. haftanın içindeyiz. Bebek 3100 civarında, 3 ü geçti ya rahatladım artık.. Tarihim hala belli değil, bakalım durumumuza göre bu hafta, haftaya, beklemedeyiz artık:)


3 Ekim 2012 Çarşamba

36. Hafta ve Kardeş Yatağı

36. haftayı doldurduk, bebiş 1 haftada 400g alarak 2800 civarına geldi. Çok mutlu oldum açıkçası. bu hafta da bir 400g alırsa artık doğsa da içim rahat olur.. Kansızlığım, sezeryan geçmişim ve de erken doğum riskim olduğu için doktorumun planladığı bir tarih vardır diye düşünüyorum, Nazlı'ya hamileliğimde olduğu gibi bunda da bir tarih belirleyip beni strese sokmuyor. Nazlıda çok ağrılı bir gecenin sabahında kontrole gittiğimde, beni NST'ye bağlayıp biraz izleyelim dedikten yarım saat sonra doğuma almıştı. Bu sefer de benzer bir durum olacağını düşünüyorum. Bakalım bekleyip göreceğiz.

Bu arada ben de 12 kg almış bulunuyorum.Havalar hala sıcak. Yatamıyorum,dönemiyorum, aynı pozisyonda 10 dakikadan fazla duramıyorum tarzı şikayetlerim mevcut tabi ki. Hastane çantamızı hazırladık, Nazlı'nın küçüklük kıyafetlerini hazırladık, o kadar çok şey var ki yeni bir şeylere hiiiç gerek yok aslında ama vicdan yapıp bir kaç parça yeni de aldım. Bir de Nazlı iri doğduğundan bir çok şeyi doğru düzgün giyememişti bile, öyle yeniye yakın çok kıyafetimiz var yani, vicdan yapmama da gerek yok ama  işte, herşey eşit olmalı hissi sanırım bende ki..

Park yatağımızı kurduk,aslında Nazlıyla bu işi konuşmuştuk ama yatak odasında olması fikrini çok kabul edemedi sanırım. İlla kendi odasında olsun istiyor, aynı odada yatmaları en uygunuymuş.. Çok ağlarsa başını okşarmış,şarkı söylermiş, beni de çağırabilirmiş tabi ki, belki de emmek istermiş çünkü..  Şu an yatak bizim odamızda, biraz denemek istedi, yattı rahat edemedi, bebeklerini yatırdı, kardeşim gelene kadar ben burada yatayım dedi, hatta en son en iyisi kardeşimle ben burada yatalım,siz de babamla büyük yatakta diyerek olaya noktayı koydu. Ben de çok büyük tepkiler vermemeye çalışıyorum. Herkesin kendi yatağı var diyorum,  o da kendi yatağında yatacak, çok sık uyanıp ağlayabileceği için,benim onu emzirmem gerekeceği için yatağı buraya kurduk, bizimle birlikte uyumayacak diyorum, siz de birlikte rahat uyuyamazsınız diyorum.. Bakalım ne olacak zaman içinde, Nazlı'nın hiç bir zaman bizimle yatma hevesi olmadığı için,  3. ayından itibaren de kendi yatağında sorunsuz yattığı için bu olayın hiç problem olmayacağını düşünmüştüm aslında. Bu arada yatak bizim odamızı çok daralttı bu yüzden asıl yatağı diğer odaya koyup, yanıma 3-4 ay için sepet tarzı bir şey de ayarlayabilirim. Nazlı kızı da herkesin bir odası var şeklinde rahatlatabilirim diye de düşünüyorum.  Karar vermedim henüz, bir de maalesef ki isme de karar vermedim. Bu konuda hızlanmam gerek sanırım:)
Işıl mı olsa acaba cümlelerimizden yola çıkarak Nazlı okulda soranlara ışıltı, pırıltı olacak diyormuş. Kararsız annenin yavrucağı işte. Hızlanmalıyım:) Şükür ki evde işler bitti sayılır..Benim yapacağım çok bir şey kalmadı. Hazıra yakınız yani..
İşte Nazlı kız ve yandaşlarının kardeş yatağı temalı oyunları..