25 Haziran 2012 Pazartesi

Şikayetçiyim..


Bugün itibariyle benim hesabıma göre 21, sevgili doktoruma göre 22,5 haftalık olmuş bulunuyorum ve de kendimden şikayetçiyim..

Bu 2. trimesterda çok daha enerjik, pozitif, lay lay lay, çok daha sağlıklı hissediyor olacağımı düşünmüştüm,en azından ilk deneyimimde böyleydi ve beklentim de bu şekildeydi. Ama maalesef ki, özellikle son birkaç gündür,resmen yatacak yer arıyorum, çalışırken mutlaka ayaklarımı bir tabureye uzatıyorum,evde gayet yatış benzeri pozisyonlarda oturuyorum, ve hiç bir şekilde rahat edemiyorum,mutlaka bir yerlerim rahatsız,bacak,bel,sırt.. Ohhh ne rahatım diyemiyorum bir türlü.
Üstüne düşünüyorum,çünkü canımı sıkıyor ( Nazlı'ya hamileyken resmen hayatımın en rahat,en mutlu zamanlarımı geçirdiğimi düşünmüştüm), sebepleri kendimce;

Sıcaklar olabilir,ki zaten bu aylarda ben hep ödemli,el ayak yanmasıyla gezen bitkin bir insanımdır.

Anemim olabilir,ki normal hayatımda bile beni çok etkiler kendisi, yani gebeliğe hazırlıklı olmak işte bu yüzden de çok önemli, ruhunun yanısıra insan bedenini de hazırlıyor çünkü, en azından ben ilkinde öyle yapmıştım. Biraz bakımsız,ya da zayıf düştüğüm bir döneme denk geldi sanırım, bebiş bendeki herşeyi almaya başladı, eldekiler de yetmemeye başladı sanırım,ilkinde almadığım kadar besin takviyesi alıyorum, şu an için kendimi çok sağlıklı hissetmeme yetmiyor ama eminim bazı eksiklikleri tamamlıyorlardır..Bu arada kasılmalarım var,özellikle geceleri bacaklarımda,onlar için de ayrıca, kalsiyum ve de magnezyum preperatları alıyorum. Ne çok ilaç alıyorum, ne sinir bozucu.. Eczacıyım ve ilaç almaktan hiç hoşlanmıyorum,onun için yıllardır kansızım, besinlerle çözülemediği,ve benim de çok kötü bir ilaç kullanıcısı olduğum için. Neyse bu dönemde çok itaatkarım,ne gerekiyorsa yapıyorum..

Bedensel,ruhsal yorgunluğum olabilir mi diyeceğim ama çok yorulacak bir durumum da yok sanırım, rutin hayatım. Nazlım da şu sıra pek bir keyifli, bir ara birbirimize çok direnç göstererek yorulduğumuz bir dönemimiz vardı, giyinmek,yemek yemek, el yıkamak, evden çıkmak, her şey çok problemdi, bir itiraz,bir yokuşa sürme, bir gereksiz inatlaşma.. Hallettik sayılır, yorgunluk yaratacak pek bir şey kalmadı.

Şöyle bir şey de var tabi ,ilk hamileliğimin üzerinden 4 yıl geçti, ben de 30'u geçtim, bunun da etkisi var mı diyeceğim de.. Yok artık..

Evet sonuçta sebebi her neyse halletmeye çalışıyorum, ve de kendimi gerçekten beklediğim kadar iyi hissetmek istiyorum. Kısa bir tatil yapacağım hafta sonuna doğru,umarım iyi gelecek, hadi bakalım:)

Nazlımla bitiriyorum..

                  Anneee biz ne zaman doktora gidicezz
                  Ne için tatlım
                  Kardeşimin gelmesi için.Artık gitsek iyi olur bence..

20 Haziran 2012 Çarşamba

El Ayak Ağız Hastalığı

Evet aynen böyle bir hastalık da varmış.Viral ve bulaşıcı bir çocuk hastalığı.  E biz de kaçırmadık olduk..
8. ayda geçirdiğimiz 6. hastalık benzeri bir durum. 
3 gün özellikle yanaklarda ellerde, popoda yoğunlaşan döküntülerle seyreden ateşimiz oldu, döküntüler hala var, bu döküntülerin aynısından boğazda, yutakta da var. Onun için yemek yememiz sorun oldu biraz, onun dışında bekliyoruz, geçecek kendiliğinden. Bu arada bulaştırmayalım diyerek, okula da gitmiyoruz, yavru anneanne, babaanne ile pek bir mutlu. Tabii bu durum bize sıkıntı. Her hastalık sonrası okula dönüş,yeni bir oryantasyon süreci.. Umarım yanılırım, yarın lay lay lay gideriz okula, bakalım..

13 Haziran 2012 Çarşamba

Şu Sıra..

Uzuuuuun bir tatil istiyorum,gerçek uzun.. Şu en son 10-12 yıl öncekiler gibi. İş yok, düşünecek bişey yok, sorumluluk yok, uzuuun bi boşluk, sıkılana kadar boşluk.

Özledim uzun boşlukları, çocukluk,öğrencilik, Allahım ne güzelmiş, ne güzelmiş..

Ellerim ayaklarım şişmeye başladı, zaten her yaz şişerdi,şimdi daha çok.Nazlı'ya hamileliğimdeki gibi olmayı hayal etmiştim,şimdi çok bitkin,çok enerjisizim. Biraz anemimden kaynaklı,kansızlık çok etkiliyor gerçekten vücudu, aldığım ilaçlar işe yarıyorsa da bebiş emiyor bütün vitamin mineral ne varsa, kalanlar da bana yetmiyor demek ki:)

Allahtan çok yorucu bir işim yok,ama yine de annemin Öğretmen oooollll,öğretmen ooooollll,üç ay tatilin olur nidalarını dinlemediğim için bir kaç yazdır olduğu gibi bu yaz da çok pişmanım.(Bu arada öğretmenlerin hala her yaz 3 ay tatilleri var mı bilmiyorum,  eski zamanlarda vardı). Bu 3 ay tatili kim istemez ki, beni çok fena cezbediyor,tembellik içimde mi var, bebişten mi,sıcaktan mı,yorgunluktan mı bilemiyorum artık ama acayip yatmak yuvarlanmak istiyorum,uzun uzun..

Biraz da uykusuzluk var bir kaç gündür, iki gecedir Nazlı uyandırıyor beni saat 4 civarı,
                     Anneeeeeee gelmen lazım, yatakta soğuk yer kalmadı,rahat edemiyoruumm.. 
Yeni çarşaf falan seriyorum, tekrar uyumaya çalışıyoruz, uyuyoruz,uyanıyoruz.Daha bebiş gelmeden, unuttuğumuz gece uyanmalarını tekrar hatırlıyoruz, bakalım nasıl olacak, biraz da bu tarz düşüncelerin gerginliği var. Geriliyorum yalan değil :) İki çocuklu hayat zor görünüyor..

PS: Şu an yukarıda bahsi geçen şiş ayaklarımı görüyorum ve eklemeden edemiyorum,  ilerde de görüp yok artık bu kadar şişiyor muymuş demek istiyorum..


7 Haziran 2012 Perşembe

Bir İlk..

Bir süredir akşamları Nazlı'yı almaya gittiğimde bahçede oluyorlar. Bu çok güzel, onun için biraz geç bile gidiyorum,bahçede daha fazla vakit geçirsin istiyorum. İlk zamanlar kapıya yapışık buluyordum kendisini, zamanla biraz daha gerilerde,zaman zaman salıncakta zaman zaman ortalıkta sallanırken. Beni görür görmez de atlıyordu yavru kucağıma,tabi ki sonrasında ben orada onu izliyorken oynuyor bahçede, bıraksam belki saatlerce.

Ama bu hafta beni gördüğü halde oyunundan kalkıp da yanıma gelmedi. Hem de tam iki akşam.İlk defa. Yemin ederim gözlerim yaşardı. Sadece baktı güldü,oyununa döndü.. Bayıldım.. Abarttım belki biraz. Okulda mutlu olmadığını hiç düşünmüyorum ama görmek daha güzel tabi ki..Gördüm, mutlu oldum. Hep görmek hep mutlu olmak istiyorum..

5 Haziran 2012 Salı

Okumalık Olmayan Kitaplarımız

Şu sıra pek kitap okumuyoruz,kitaplara ilgimiz epey azaldı. Yaklasık 3 ay öncesine kadar kitaplarla yatıp kalkan bir yavruydu Nazlı. Uykudan önce en az 3-4 kitap okurduk, şimdi 1 kitap yetiyor,hatta bazen hiç okumadan uyuyoruz. Kendi başına da kitaplarla çok uzun süre vakit geçirebiliyordu, biz okurken deli gibi kayda alıyordu,harfi harfine ezberlediği 10u geçkin kitap vardı. Ama ilgiımiz artık çok azaldı,benden de kaynaklanmış olabilir aslında, hamileliğimin başından beri çok az okuyabiliyorum,hatta uzunca bir süre elime kitap alamadım,yavru da okuyan anne görmeyince etkilenmiş olabilir,belki de büyüyor ilgi alanları değişiyor, nedeni her ne ise, şu sıra yeniden alevlendirmeye çalışıyorum yavrunun kitap sevdasını..

İlgimizin hiç azalmadığı kitaplarımız da var tabi ki, ama okumalık olanlardan değil:)

İlki Doğayı Tanıyorum. Kitap bizim için epeyce eski aslında, doktorumuz tavsiye etmişti, 18, 20, 24  aylıkken? Maalesef ki hiç hatırlayamıyorum, bu blog işte biraz da bu yüzden,not almak gibi bir huyum olmamasından. Her neyse kitabı ara ara kaldırıyorum,ortaya çıktıkça günlerce oyalanıyoruz, ben bile epey bir şey öğrendim bu kitaptan. Kitapta her iki sayfa bir konuya ayrılmış, bahçe,orman,tarla,göl... Bir tarafta küçük küçük resimlerle objeler tanıtılmış,diğer tarafta bu objelerin yer aldığı büyük bir resim tasarlanmış. Önce bütün şekilleri tanıyorsun sonra karşı tarafta onları buluyorsun, ama biz çok çeşitli oyunlar yaratıyoruz artık kitap üstünde, Nazlı bana ben ona çeşit çeşit sorular soruyoruz, hikayeler yazıyoruz. Kitabımızdan kareler aşağıda..









Bir diğeri 1001 Hayvanı Bulun. Bu kitap açıkçası beni biraz yoruyor, çünkü sadece Nazlı bulmuyor hayvanları, bir o bir ben şeklinde oynuyoruz ve beşer onar hayvan saymak çok kolay olmuyor,ki Nazlı 1 tane bile atlatmıyor, hepsini tek tek bulup sayıyoruz. Sayfayı çevirebilmek için bütün hayvanları bitirmiş olmalıyız,hatta her sayfada bir ressam  var gizlenmiş, onu da bulmuş olmalıyız.Öyle işte bir ya da iki sayfada kitabı elimizden bırakıyorsak ne ala, ama uzuyorsa Nazlı cidden üzerimde baskı oluşturuyor ve ben de cidden daralıyorum..


Hafıza kartlarımız ve de  eğlen öğren kartlarımız var. Bunlarla ikimiz de çok eğleniyoruz. Hafıza kartlarımız da  epey eski, ara ara kaldırıp tekrar çıkartıyorum, bu konuda gerçekten çok iyi, hem eğleniyor, hem de  hırs yapıyor, ciddi ciddi oynuyoruz yani, başarılı kendisi.  Eğlen öğren kartları çerez mi derler,öyle bir şey işte, arada derede, yolda izde oynuyoruz..